Merhaba!
Bundan iki yıl kadar önce gördüğüm bir rüyamı ve kısa bir süre önce Güneş’le yaptığımız bir seansta yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Rüyamda; gökyüzünde olduğumu görüyorum. Bulutlar, dumanlar, sisler dolu; fakat aydınlık. İçimin huzurlu olduğunu hissediyorum. Ben normal o günkü yaşım ve fiziğimdeyim. Bulutların ve sislerin arasında oldukça görkemli, büyük demir bir kapı görüyorum. O sırada yanımda başka insanlar da beliriyor. Benden kapıyı açmamı istiyorlar.
Israrla onu açmam gerektiğini söylüyorlar; çünkü bu kapının arkasında her müşkülü halleden, her sorunu çözen büyük bir güç varmış. Kapıyı açarsam içerdeki güç bütün sorunlarımı çözecekmiş. Ben çok korkuyorum. Kapıyı açınca göreceklerimden korkuyorum. Böylece, kapıyı açamadan rüyamdan uyandım… Seansta yine kapıyı açamadığımı anlatırken heyecanlandım. Güneş bana kapıyı açmak isteyip istemediğimi sorduğunda, hem korku hem de merak hissim uyandı. Biraz çalıştıktan sonra, merakım korkumu batırdı. Açmak istiyordum, açmalıydım.
Güneş uygulamayı sürdürürken gözlerimi kapattım… Kapı açıldı. İçeride “BEN” duruyordum. Kapının arkasındaki “BEN”dim. Dimdik, yüzümde tebessümle, huzurlu bir ifadeyle “BEN” duruyordum. Gözlerimi açtım. O güç bendim. “Güneş, kapının arkasında ben varım, ay bu muydu bu kadar korktuğum?” dedim. Güçlü bendim. Ben şimdi gerçekten güçlüydüm. “Ben bu kadar güçlüyken, her müşkülü halleder ve her problemi çözebilirim artık” dedim, mutluydum.
Yeniden doğmuş gibi olmaktan, gücümün güveninden, bu evrenin bir parçası olduğumu hissetmekten, bu evrenle bütünleşmenin verdiği hazdan, hem çok büyük hem de küçücük olduğumun bilincine varmaktan mutluydum…
Bana bunu yaşatan, kendi gücümü görmeme yardımcı olan Güneş’e çok teşekkür ederim.
Fikriye ÖZTÜRK
Comments are closed.