Her şey zihnimizde başlar ve zihnimizde biter. Bedenlerimiz ve hayatlarımız, zihnimiz tarafından yönetilir. hayata bakarsanız ne yaşarsanız yaşayın tek deneyimlenen şey duygulardır.
Çevrenizdeki her şey, vücudunuz ve düşünceleriniz bile türlü duyguları hissetmenizi sağlar. Olumsuz olaylar ve düşünceler negatif duygular yaratır ve tekrarladıkça bedende yerleşmiş oldukları yerde ağırlaşırlar, fiziksel veya psikolojik hastalıklara neden olurlar. Bunu yaşamamızın nedeni yıpranarak ölüp yaratıcı kaynağa geri dönebilmemiz içindir.
Gerçekte yaşamdaki asıl amacımız özümüzü bulmak ve Allah’ın nefesi olan özümüz olarak yaşamaktır.
Atalarımızın yaşadıkları Dna’mızda duyguların ve düşüncelerin enerjisi olarak bulunur ve onlar yaşam kodlarımızdır. Bu duygu enerji katmanları saf bilinç hali olan Öz’ümüzü örten perdeler gibidir. Aynen var oluşumuzun hakiki halini görmemizi engelleyen, gözlerimizi örten perdeler gibi. Bu şekilde kendimizi değil de biz olmayan duyguların etkisiyle oluşturulmuş olan bir hikayeyi yaşar ve bizi Yaratan Kaynağı, Yuvayı özler ve geri dönmek isteriz.
Öz’ünüzü açığa çıkarmak ve onu yaşayabilmek için yaşamakta olduğumuz zıt duyguları bütünleştirmemiz ve nötr yani etkisiz hale getirmemiz gerekir ki onlar “Bir” olup asıl hallerine geri dönsünler. O zaman bilincinizi örten perdeler kalıcı bir şekilde ortadan kalkar. Bu durum Öz’ünüz olarak yaşamanıza imkan verir ki bu doğal mutluluk, denge, başarı, güçlü olmak, özgüven, yaşamdan keyif almak, sevgi ve neşe halidir.